15 Ekim 2008 Çarşamba

ismin yalın hali...

I.
içgüdüsünü kaybetmiş bir ceylanın
sürüsünden ayrılışı gibiydi yalnızlık.
büyüdüğüm sokaklardan geçmek gibi tanıdık.
öyle şaşkın, öyle sakin; karışık.
ne yapsam işe yaramaz; bulanık.
beni beklemeyin, gelmeyeceğim artık.
erken emekliyim, biraz da bıkkın.
yorgunluk değil bu, sadece canım sıkkın.
naz-niyaz, maskeler.. sevmediğim bir oyun.
uzak kalmalıyım ve yalnızca yalın.

II.
psikoloji, ruh hali.. boş şeyler.
iyi miyim, değil mi, kime ne?
herkes kendi işindeyken
ben beni düşünmezken
doğrusu, düşünmek ağır gelirken
bu böyle bir sürüncemeyken
kimseden alâka beklemezken
kimseyle de ilgilenmezken
beni boşver, yakında geçer.

III.
çok mu düşündüm bunları?
hayır, aklım tatilden dönmeyecek bir süre daha.
sadece oyalanıyorum
etrafa bakınıyorum
düşsem umursamıyorum
yaralansam da acımıyor.

Hiç yorum yok: