16 Kasım 2008 Pazar

zaman düşer ellerimden yere

bi ara günler bana yetmiyordu, zırt sabah zurt akşam, sinir yapıyordu bende, niye bu kadar çabuk bitiyor bu günler diye.
ki temmuz-ağustos aylarıydı bu düşüncelerin kuruluş tarihi.
şimdi de akşamları, ee daha ne yapsam diye düşünüyorum.
bu işte bi terslik var.
kış günü kısa olur, daha çabuk bitmeli halbuki.
e bitiyor da aslında.
önceleri çok kafa tuttum saatleri geri almaya. ne o öyle dışarı adım atıyorsun hooop güneş batıveriyor. akşam karanlığında dışarda olmayı hiç sevmem, insanların yüzünü göremediğim için. haliyle eve dönüyorum ben de.
sanırım işin sırrı burda. eve erken dön, işlerini bitirmeye vaktin olsun.
bi de ben geceyi severim, her işi gece yapasım gelir. ahali uykuya gider, ben kitap okumaya.
geceyi uzatmak gerekiyormuş demek, günler çok kısa diye ağlamamak için. ters bi mantık ama bana normal.

Hiç yorum yok: