14 Ocak 2009 Çarşamba

bir kaç not

Senai Demirci'yi uzaktan severim. Dün yanımdan geçip bana bakarken bi selam verseydi daha severdim. Genelde hep selamlarlar beni bu tanınmış şahsiyetler, neyse.

Kısa kısa dün S.Demirci'nin Filistin'le ilgili sözlerini aktarmak istiyorum. Sevgili seyirciler İstanbul'daysanız, Altunizade Kültür Merkezi'nde Senai Demirci'nin "Meşk ü Muhabbet" sohbetlerini takip ediniz. Bir dahaki toplantı 10 Şubat saat 20.00'de.

Duayla başladı;
"Ya Rabbi!
Kardeşlerimiz öldürülürken, evlerimizde hâlâ gülebilen bu dudaklarla sana dua ediyoruz.

Kardeşlerimizin evleri yıkılırken, gecenin karanlığına terkedilirken, şehit edilirken, sıcak yataklarımızda derin uykulara dalabilen bu bedenlerimizle huzurundayız.

Ateş kesmiş dudaklardan ateşkes dilenmekten bizi muhafaza eyle."
...

Şükür ki adımız Fatıma diye öldürülüyoruz. Şükür ki adımız Hasan, Hüseyin diye öldürülüyoruz. Şükür ki biz öldürülüyoruz, öldürenlerden olmuyoruz.

Tevbe Suresi'nde Allah, "Onlar canlarıyla, mallarıyla cenneti satın aldılar" buyuruyor. Müminin alış-verişi Allah iledir. Müşterisi Allah olan müminden canını ister Allah. Sahabeler bu alış-verişe ne kârlı bir iş diye bakmışlar.

Kendisi için can verilen bir din, bir inanç canlıdır. Uğrunda hayattan vazgeçilen bir din hayat doludur. Hala yaşıyor demektir.

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak uğrunda ölen varsa vatandır." -Mithat Cemal Kuntay-

1918-22 yılları arasında İstiklal Savaş'ında tüm Türkiye'deki şehitlerin sayısı 9000'di.
Filistin için şimdiye kadar kazanılmış şehit (şehit kaybedilmez çünkü) sayısı 500.000.

Bu rakamlar M.Cemal Kuntay'ın beyitini daha iyi anlamayı sağlıyor gerçekten.

Arif Nihat Asya, "Ebu Cehil ölmedi, Ebu Leheb kıtalar dolaşıyor." derken, bugünü de anlatıyor.
Dünden bugüne değişen bir şey yok. Fakat bu çağda bizler "kanıksama" illetine yakalandık.

Buna çare olarak Efendimiz *sas'in "Allah'ım hayretimi arttır." diye duası var. Bizim hayretimiz artmıyor, alışıyoruz her şeye. Kabulleniyoruz.

Şehitler sadece diri değildir, diriltir de. 15 gündür krizi unuttuk mesela. İnfak etmeyi öğrendik, kendimizden oradaki kardeşlerimize göndermeye başladık.
şükretmemiz gerek bir şeyler de var.

Son olarak; Hz. Fatıma, Hz.Hüseyin'i katledenlere diyor ki, "Siz Hüseyin'in dünyasını mahvettiniz. Oysa ki o, sizin ahiretinizi mahvetti."

Senai Demirci'nin bu konulardaki daha derin duygularını kendi kaleminden okumak isteyenler için yazıları burda;

04 Ocak 2009

11 Ocak 2009

Hiç yorum yok: