30 Ocak 2009 Cuma

Bunu da kimse anlamayıversin

Seçecek bir şey bırakılmamışlığın ortaya karışık duygu salatası. Öfke, hayal kırıklığı, depresif bilumum üzüntüler yığını, intikam hevesleri…
Sonra dua. Zaten hep sonra dua, sonra… Önce haksızlığa uğramışlığın hırsı, sonra pes etmenin ve acizliğin duaya kalkan elleri…
Öne ne koysan ‘doğru’ yerini bulur? Sabır mı, soru mu, başka kapılar mı? He bir de susmak var. Susmak. En sinir bozucusundan, en güçsüzünden. Olgun bir sükut değil, aciz bir sükut.

Azgın azınlıklardan suskun kalabalıklara doğru yürüyordum. Bu benim tercihim değildi. Susmak her zaman çözüm değildi. Ben sadece mecbur kalmıştım. Önüne dizdiği güzelliklerin ayaklar altında ezilmişliğinin şaşkınlığında bir 17’ydim. Başka seçenek göremeyecek kadar 17. Azgın azınlık olmaktan iyi miydi? Ben bunu kıyaslayacak durumda değildim.
Kadrajı bozuk bir anlayışın kenarına monte edilmiş gibiydim...
Aidiyet duygusundan yoksun, içine ‘büyüyünce volkan olacağım’ cümlesi yerleştirilmiş bir yürek. (Gün gelip patlayacaktı elbet.)

Sonra soru sormayı seçtim, sonuna kadar sorgu. Sormakla da bitmiyor, çözüm üretemeyeceksen sorunu tesbit etmenin hiçbir faydası yok. ( Bana sorunlarınla değil, çözümlerinle gel –Pervane )

O bozuk fotoğraftan çıkardım kendimi, kestim gitti.
Peki ya geri kalan? Deve kuşu zihniyeti, adam boğan yılanları görüp, nasılsa burada yılan yok diyenler, komşusunun bırak ev halini, adını bilmeyenler, ‘düşünüyorum öyleyse bi 10 yıl yatarım’ dedirtenler, mağduriyetini dile getirenlere ‘edepsizlik etme’ diyenler ( 56, okuyorsan göz kırp) …
Kim ya da ne kendine getirecek bu milleti? 17’sinde hayalleri alıp götürülmüş, satamayıp geri de getirilmemiş, hayaller ülkesine hapsedilmiş birine ‘sus, karşı çıkma’ diyenden kim hesap soracak? İşimiz ahirete kalmışsa, eyvallah ne diyeyim. Yine de içimden konuşurum, inanmam o kadar bekleyeceğime.

Ninniler dinledik yıllardır, melodisi kopuk, notaları kayıp. Uyutuluyorduk ya, ses çıkaramadık bu ne biçim ninni diye. Her şeyi kabul ettik, herkese kapı açtık ve de her şeyi çabucak unutuverdik.

Uyuyan güzelin uyanması için kaç yüzyıl geçmeliydi? Uykusu derinleştikçe güzelliğini kaybettiğini nasıl fark edecekti?

Gelip de dürtecek elin şiddetinden sana sığınırız Allah’ım. Ama böyle de gitmez Allah’ım. Sen bize akıl-FİKİR ver Allah’ım.

“O zaman sen de beni sev.
Evet…”
Diye biten saçma bir şiir gibi tüm buyruklara bayrak açtım. Dayatmaları ellerimle ittim, biraz bileklerim yoruldu. Çünkü 12 yaşındaki kızlarınki kadar ince bileklerim var benim. Yine de bilek değil yürek kuvvetidir esas olan diyerek bir kıroluk yapmak isterim.


ekstra; dünyaya dur diyen adam oldu bizim başbakan. tebrikler. hala da başbakan yanlış yaptı, hamas'ı savundu, gibi zırvalar saçan gerzekleri de kimse takmasın. misal chp bşk. yrd., internethaber sitesi ... vs vs
biri bunları söylemeliydi. fakat umarım sözde kalmaz bu tepki.

6 yorum:

Unknown dedi ki...

Başbakanı tebrik ediyorum kimsenin g.tünün yemediğini o yaptı bir de kalkmış zırvalıyorlar da zırvalıyorlar ama iyi de oluyor kimin Amerikan ajanı / uşağı olduğunu anlyoruz bu sayede..

serencam dedi ki...

Ne güzel ifade etmişsin vede patlamışsın ..Ama patlamalı yoksa içinde volkan olur yakar insanı ..

Pervane dedi ki...

çilekli; bi de peres özür dilemişken onlara noluyo acaba di mi?

ilham perisi; milletcek vur başına al ekmeğini, kol kırılır yen içinde kalır gibi sözlerimiz var bizim. artık ne zaman hak yemeyip yedirmeyeceğiz? sükut altındır sözünü de yanlış anladık biz hep..

Adsız dedi ki...

Dün geceden beri keyfimden ağzımı toplayamıyorum :D :D :D Kimse keyfimi kaçıramaz havlayan havlasın sen de çok güzel yönlerinden değinmişsin olaya Pervane yüreğime bir kova suyu da sen serptin eline sağlık.

Pervane dedi ki...

teşkkrler SaN :) yine aklı selim sahipleriyle uşak zihniyetinin bir dönüm noktasına geldik. tepki verenler sadece r.t.e'ye gıcıklarından, iş olsun diye konuşuyorlar, tutulacak tarafları yok. o kadar haklı ki r.t.e, kimsenin onayına ihtiyacı yok. inşallah israille ilişkilere de yansır bu tavrı.

senin yazı da şahane olmuş, yorumu mecbur burdan bırakayım ;)

serencam dedi ki...

Pervan inan artık sükut altındır deyimine inanmıyorum vede susmuyorum zaten..çünkü ne zaman sussam karşımdakiler haklı olduklarını zannettiler malesef ama malesef ..