8 Ağustos 2009 Cumartesi

kısa bir hüzünden sonra...

Gün itibariyle blogumu rüyamda görmüş oldum. Hem de aklımdan en ufak köşesi geçmezken. Sayın Seyircilerim beni terk etmişler rüyamda, yazmıyorum diye herkescikler beni listelerinden çıkarmış.

E şimdi ben napayım Sevgili okur, ya da okumaz? Kimseye nazımız geçmiyormuş rüya âleminde, hemencik unutulmuşum, benim neme gerek öyle okuyucu?

Yine de yazayım dedim bir kaç kelam. Adımız yürüsün ufaktan ufaktan. Hâlâ beni okuyan bir avuç dostum kaldıysa ömrümün son baharında diyerekten.

Görüşmeyeli görüşmeye pek niyet etmedim açıkçası. İnsanın her şeye hevesi bir anda nasıl yok oluyormuş anladım. Gerçi sonra toparladık geçti, insan her hâle girmeye müsait bir varlık ne de olsa. Sıkıntı da olur ferahlık da. Biz var gücümüzle dua ediyoruz babama, kanserini yenemeyecek bile olsa, iyilikle hayırlısı olduğu kadar aramızda kalsın diye.

Biliyor musun okuyucu, hastalıkla aram iyi olmuştur hep benim. Senede bir kere ancak hasta olduğum için olabilir tabi :) ama kulu Allah’a ciddi yaklaştıran bir şey. Acayip acizsin ve O’na sığınmaktan başka yapacak bir şeyin yok. İsyan da etmezsen acayip mükafatları var. Valla hastalık imtihanı bana daha değerli hissettiriyor, iletişim kanalları açılıyor sanki.

Bir de dostlar eleğin üstünde kalıyor ya, o da süper bir ayıklama sistemi. Ve çok şükür bizim o kadar çok dostumuz var ki, ağırladığımız misafirin ziyaretçinin haddi hesabı yok. Yalnız olmadığını bilmek çok güzel.

Bunun dışında ben yine elimde büyüteçle insanlar arasında gezip inceleme turlarındayım. Ne çok çeşit insan var şu gözünü sevdiğim dünyada. Misal; kimileri başkalarıyla tanışır tanışmaz senli-benli konuşmaya başlarlar. Sanki uzun zamandır tanışıyormuş gibi, ya da yaşça küçük olanların büyüklerle fazla yakınlığı olmadığı halde senli-benli konuşanları da mevcut. Yoo eleştirmiyorum, mümkündür. Sıcakkanlı bir milletin evladlarıyız nasılsa. Geçenlerde öyle bir kızla tanıştım da ordan geldi bu düşünceler.

Bir de beş dakikalık sohbetten sonra hayatının ayrıntılarını anlatanlar var. Daha karşısındakini tekrar görüp görmeyeceği bile belli değil ama sanki dersin kapı komşusu, lisede sıra arkadaşı falan. Yooo, onu da eleştirmiyorum.

Ancak gelgelelim (bu kelimeyi de hiç sevmem), bende doğuştan bir resmiyet var. İngiliz soyundan da gelmiyorum oysa ki ama görsen kraliyet ailesinin kaçırılmış çocuğu benim sanırsın. Kasıtlı yapmıyor olsam da yakın akraba ve komşularımız hariç her büyük insanla sizli konuşurum, sokakta, alış-verişte asla kimseye sen diye hitap etmem, hatta ilk tanıştığım insanlarla da bazen akranım bile olsa sizli konuşurum, öyle bir protokol edasıdır gider. Yani al beni şimdi first lady yap, hiç sırıtmaz üstümde :) şu anki sırıtmamı saymazsak tabi.

İşin sonunda ise şöyle bir durum var, bana kimse kolay kolay yaklaşamaz, soğuk nevale olduğumu düşünürler, hatta duyduğuma göre benden tırsanlar varmış iş ortamında. Diğer tür insanlarsa herkesin yakın arkadaşı, sevgi kelebeğidir. Ben sadece kibar olarak kalırım, onlar canayakındır, sıcacıktır.

Hmm bi an buzdolabı gibi hissettim kendimi. Fakat unutmamalı, ben bir İkizler olarak, şimdi bahsettiğimin tam tersiyim de aynı zamanda, her türlü istidadım mevcut. Hehe yaşasın ben :)

14 yorum:

Adsız dedi ki...

Hümeyram gelmiiiiişşşşş :D :D :D Hoşgeldin ....
O bahsettiğin ingiliz ailesinden olabilme halini internet ortamında daha çok hissediyorum ben nedense böyle yorum yazacağım mail atacağım zaman ürkek ürkek resmi bir yere bir evrak yazcakmışım gibi gerilmeler yaşıyorum o yüzden karşılıklı mailleşmelerde birinci yazdığım güzel olmuş geri dönüşümünü de güzel aldıysam bir dahakine karşılık yazmaya korkuyorum tadını bozarım yinelemeye düşerim basitleşir diye.Ama yanındayken hiç bir zaman öyle hissetmedim o yüzden için rahat olsun bence sen Türksün ingiliz falan değil :D :D :D

Zeugma dedi ki...

Bu durumun hemen samimi olmaktan bin kez daha iyidir biliyor musun?
Arada ince ya da kalın mutlaka bir sınır olmalı. Sınır koyulmuyorsa yanılgılar ve pişmanlıklar çoğalıyor, sonra çok üzülüyor insan.
Bu benim başıma çok geliyor.
Ve ne yaparsan yap huyunu değiştiremiyorsun..
Ayrıca ben senin anlattığın kadar ''soğuk nevale'' olduğunu falan düşünmüyorum..Kesinlikle hem de..
Sevgilerimle...
Sevgilerimle...

Yaşamkafe dedi ki...

Rüyalar ters tepki yapar derler pervane,yani arkadaşların listende çoğalacak inşallah...

Bu arada senli benli olmak seni rahatsız ediyorsa hemencecik "Sizli-bizli" moduna geçerim gücenmeden..:)) (şaka)

Size iyi geceler dilerim efendim...:))

Pervane dedi ki...

@SaaaNN; naptın kız, deşifre oldum ya burda :D:D elin sürçtü zaar, silemedim de güzelim yorumunu, neyse kısmet böyleymiş :D

seninki de ilginçmiş, ben aksine int. ortamında daha rahat oluyorum, nasılsa sanal ya ondan herhalde. ama senle hiç öyle bi hale bürünmedim ne sanal ne reel, minel kalbi ilel kalbi sebila olsa gerek :))

Pervane dedi ki...

@Zeugma; Sana katılıyorum, bazen samimi olasım tuttuysa sonradan hoşuma gitmeyen bir şey çıkar benim de. Belki de normalimin dışına çıktığım için terslik çıkıyor olabilir.

Yok o kadar değilim zaten :)) Sana karşı hele hiç değilim :))
Sevgiler bizden efendim ;)

@Hakan; Hadi inşallah :))
Zaten blog olayında siz-bize gerek yok canım, asıl o rahatsız edici olabilir hatta.

Sana da iyi geceler :)

artificial dedi ki...

ben geldim.. takipteyim hiç varmı öyle şakşaklarımızı kesmek.. gizli gizli içimizden alkışlıyoruz sadece :)

benden porselen olamassın, ben gerçek soğukum, sen sadece kibarsındır.. e yükselenin terazi o kadar da zerafet olsun dimi, ikizleri salla.. :))

pusarık dedi ki...

hoş dönmüşsün :)

Unknown dedi ki...

canımsın ya ne güzel yazmışsın yine ben de bir çok konuda sana katılıyorum.

bi ara bana da sibirya, hayalet, ruhsuz, duygusuz vb. yakıştırmalar yapanlar vardı, malum yükselen başak ay başak :pP ama bi yanımda yengeç.. yengeç burcu baayeni.. samimiyeti, ilgilenmeyi, korumayı kollamayı seviyorum ama bir yandan da senli benli olmama mücadelesi veriyorum.. ortayı bulmak çok zor benim için :pP içimi döktüm sayende sağol :pP .))

Pervane dedi ki...

@artii; alkışla çalışan aküler sitesine hoş geldin Paşam :)) aman bizi bırakmayınız haşmetlim, Allah
bizi okuyan gözlerinizin nurunu artırsın :)

senden soğuk olmaktan Allah'a sığınırım :D hehe..

@pusarık; hoş görmüşsün :)

@çilekli; ya işte sonra da dengesiz diyolar, ne suçumuz var di mi çileğim yaa, biz mi dizdik gezegenleri, bendeki balığı napcaz mesela? :D

Mixx dedi ki...

sanal ortamı saymazsak bende gözumjun tutmadıgı kişilere siz dıye hıtap edıp gyet resmı davranırım..

bu yetıstırılıştenmı gidiyor desm cıks bızım aıle resmıde degıl(:

huy sanırım bu..

bu arada hoşgeldın(:

Adsız dedi ki...

Geçmiş olsun dileklerimi baştan bi suniim sonra da insanların soğuk nevalelere karşı takındığı o gıcık tutumu şiddetle kınadığımı bildiriim. Şahsımın da tanışma evresinde öyle bi tarafı olduğundan zor zamanlar geçirmişliği vardır. :D

Elalemin Akıllısı dedi ki...

Pervanecim, hoş geldin tekrardan. Bir yorum gönderdim sanmıştım ama göndermemişim, sadece okumuş, sonra unutmuşum galiba. Leyla gibiyim mübarek :)

Şu İngiliz olayını bi araştırsan diyorum, belki kraliyetten bi kan bağı çıkar da,biz de asilzade bloğu okuyoruz diye iki hava atarız :d

Pervane dedi ki...

@mixx; huy huy evet :)
hoş buldum, çok hoş buldum :))

@psikopat kedicik; teşekkür ederim evvela, benim de en çok duyduğum laflardan biri, "seni ilk gördüğümde çok ciddi, soğuk ve kendini beğenmiş zannetmiştim" dir :P

@akıllımcım; ona da şükür canım ya, ben her gün senin blogdayım ama yazcak yorum bulamayıp çıkıyorum, bu daha kötü bence :/

haha çok güldürdün beni ya, hakkaten düşündüm bunu ama hiç yol görünmüyor UK ve AB'ye üyelik konusunda. sen yeter ki benle hava atmak iste şekerim malzeme çok Allah'ın izniyle, sadece biraz gizem katman gerekiyor işin içine, hani o malzemeyi bulamazsan diye :D

kim ne anladı bu cümleden şimdi?? :D:D

Unknown dedi ki...

dengesiz diyenler akılları insanın komplike yapısını idrak etmeye gücü yetmeyenlerin işidir, o yüzden o basit kişileri kaale almamak i-lazımdır :)